28 Eylül 2007 Cuma

MUTLULUK FORMÜLÜ

-Kepekli pirinçten çok ye.
-İnsanlara beklediklerinden daha çok şey ver ve bunu zevk alarak yap.
-En sevdiğin şiiri ezberle.
-Dinlediğin herşeye inanma,sahip olduğun herşeyi harcama ve istediğin kadar uyuma.
-''Seni seviyorum'' dediğinde cidden söyle.

-Üzgünüm dediğinde, o kişinin gözlerinin içine bak.

-Başkalarının düşleriyle asla alay etme.

-Evlenmeden önce en az altı ay nişanlı kal.

-Tutkuyla ve derinden sev.Sonradan yara alabilirsin belki,ama hayatı dolu dolu yaşamanın tek yolu budur.

-Anlaşmazlık durumlarında,dürüst ol.

-Kimseyi kırma,hakaret etme. -Yanında çalışanları mağdur durumda bırakma.

-Yavaş konuş,ama hızlı düşün.

-Biri sana,yanıt vermek istemediğin bir soru yöneltirse,gülümse ve en büyük aşkın ve en büyük başarıların daha büyük riskleri olduğunu hatırla.

-Anneni ara.

-Biri hapşırdığında,''çok yaşa'' de.

-Kaybettiğinde ders al.

-3 ''s''yi unutma:Kendine saygı,başkalarına saygı;herşeyde sorumluluk.

-Küçük bir anlaşmazlığın büyük bir arkadaşlığı bozmasına izin verme.

-Hata yaptığını ferkettiğinde,onu hemen düzelt.

-Telefona cevap verirken gülümse.Seni arayan kişi bunu sesinden anlayacaktır.

-Konuşmaktan,sohbet etmekten hoşlanan biriyle evlen.

-Biraz yalnız kal.

-Kimsenin son umudunu kırma.

-Değişikliklere kucak aç,ama değerlerini yitirme.

-Suskunluğun,bazen,en iyi yanıt olduğunu unutma.

-İyi ve saygın bir hayat sür,ileride,yaşlandığında ve geçmişi hatırladığında,bir kez daha nasıl zevk aldığını göreceksin

-ALLAH'a güven ama arabanı kilitle.

-Evde sevgi dolu bir atmosfer önemlidir.Huzurlu ve uyumlu bir ortam yaratmak için elinden geleni yap.

-Sevdiklerinle anlaşmazlığa düştüğünde,o an ki duruma önem ver.

-Geçmişte çok yaşama.

-Satırlar arasını oku.

-Bazen bütün bir söylemin tek bir cümle içinde yapıldığını bil.

-Bildiklerini paylaş.Ölümsüzlüğü elde etmenin bir yoludur.

-Gezegenimize karşı nazik ol.

-Dua et.Duada,ölçülemeyecek bir güç saklıdır.

-Sana sevgi gösterisinde bulunan birini engelleme.

-Başkalarının işine burnunu sokma.

-Öptüğünde gözlerini kapatmayan bir sevgiliye güvenme.

-Yılda bir kez hiç gitmediğin bir yere git.

-Çok para kazanıyorsan eğer,hayattayken başkalarına yardım et.Bu,şansın sana verebileceği en büyük tatmindir.

-Unutma,istediklerini elde edememek,bazen büyük şanstır.

-Bütün kuralları öğren,sonra bazılarına uyma.

-İki insan arasındaki aşkın,birbirine duydukları gereksinimden daha büyük olduğu ilişkinin en iyi ilişki olduğunu unutma.

-Başarını,onu elde etmek için vazgeçmek zorunda kaldığın şeylere bağlantılı olarak dağerlendir.

Murat Birsel böyle yazmış köşesinde,onaylı ve test edilmiş yeterki uygulayalım.Bende saklamışım zaman bu zamandır deyip yayınlıyorum.

27 Eylül 2007 Perşembe

ORDAN BURDAN

Evet sonbahar geldi.Yıllarca Eylül ayı beni strese sokmuştur,okullar açılacak ve iki çocuk okula gidecek bu benim için ekstra masraf demekti,nasıl atlattım o günleri bilmiyorum.Askerim lisede bir sene ingilizce hazırlık okuyacaktı hiç unutmam kitapları benim bir aylık maaşımdı ve ilk defa annemden borç almıştım.Aşçımın artık son senesi önümüzde üniversite var,hayırlısı,inanıyorum ki ALLAH yardım eder.Cumartesi küçük kardeşimde iftardaydık,yeğenim Ajan-x'e birşeyler almak istedim elim hep kırtasiye malzemelerine gitti ama bu sefer stressiz keyifle.Ne harika şeyler yapmışlar nerde simli,pullu kalem silgi bulduysam aldım,kimbilir belki oda halası gibi yazmayı sever şimdiden kanına sokmak lazım.Yasemin bizim için güzel şeyler hazırlamıştı ama son fasılda tıkanıp kurabiyeleri ve börekleri sardırdık:)yani tatmadan olmaz dimi!

Aslında Cumartesi birazda buruktum,iş arkadaşım,DJ'yim,bilgisayar hocam,gurmemiz Koray işten ayrılmıştı.Bir okadarda sevindim çünkü çok daha iyi şartlara kavuşmuştu,yolu açık olsun.


Pazar Aşçı ile İstanbul'u turladık,yeni motorun tadını çıkaralım dedik.Hız yaptıkça bana soruyor''anne korkuyormusun?'',hayır diyorum,garip ama korkutmuyor beni hız ,tabi kontrollü olduğu müddetçe.Ben uçağa bindiğimdede en çok kalkıştaki o hızı severim,uçarken zevk almam.Bende bir gariplik var ama ne olduğunu hala çözemedim.Aşçı'yla motora bindiğimde onun yanında olmak,onu evde panik halinde beklemekten daha iyi ,birşey olursa yanında olacağım onun için paşa paşa atlıyom motora ,anca beraber,kanca beraber.

Pazartesi çok yoğundu.Tadilatlarla ilgili teklifler hazırlandı,sunuldu,bekleme aşamasına girildi.İnsanlar hem ucuz,hem kalite istiyorlar ama bu ikisi birarada nasıl bulunur ben henüz çözemedim.

Salı,Vitra'nın bayilerine iftarı vardı,işten erken çıkmamıza rağmen malum İstanbul trafiğinden geç kaldık.Maslak'tan Dedeman'a 1,5 saat,daha Kanyon'u hazmetmemişken birde İstinye Park açıldı,trafik şahtı şahbaz oldu.Neyse gittik herşey iyi güzelde servis bu kadar mı ağır olur kardeşim,trafikte bekle,yemek bekle yani tam bana göre beklemekten hiç hoşlanmam,herşeyi zamansızlıktan koştura koştura yapan ben(tabi bu arada bir çok şeyi de kaçırıyorum) otur bekle!Hadi çabucak yiyelim daha eve gitcem,dün astıklarımı toplayıp kaldırıcam,banyo yapcam,yarına hazırlanacam,çocuğumu görcem,evi toparlıycam sonrada sızıp yatcam ve bunları hep hızlı yapcam !hayata bak be!


Çarşamba,Kilyos'tan sebzecim geldi,daldım kamyona,bakıyorum,kokluyorum,amanda aman pırasa da çıkmış,amanda ıspanak çıkmış diyerek başlıyorum almaya ne zaman ve nasıl pişireceğimi hesaplamadan ve akşam eve girer girmez mutfağa,içinde havuç,kıvırcık,domates,salatalık,maydanoz,turp olan vitamin bombası bir salata,ardından geçiyorum zeytinyağlı kerevize,bayılırım,son bir atakla zeytinyağlı biber dolması yapıyorum ve piştiklerinde yemeden uyuyorum(salatayı götürdüm)bugün tatcaaaz.


Evet gelelim baştaki romantik resme,baktım baktım cup diye içine dalasım geldi,akşam vakti,ıslak sokaklarda keyifle,güvenle yürümek istedim,kimbilir belki birgün oluverir...

23 Eylül 2007 Pazar

Haftasonundan

Tatile yetiştiremediğimiz motorumuz.Ben onu daha çok bir boğaya benzetiyorum,gür gür gür altımızda ok gibi fırlamaya hazır,hadi gidelim,hadi gidelim deyip duruyor.ALLAH kazadan beladan korusun ne diyim...
Bu resim oğluşun motorla ilişkisini çok güzel anlatıyor!
Pazar günü Pierre Loti'deydik.Tam bir sonbahardı İstanbul'da,burdan baktığında İstanbul öylesine asude,sakin,huzurlu gözüküyorduki bir kez daha sevdim onu ama bilirim ki kanı hep deli akar onun...
Haliç ilginç,sanki kıvrılarak akan bir nehre bakıyormuşsun izlenimi veriyor.Karşıdaki bina kompleksleri inşaatı bitirilip hayata geçirilse İstanbul kültürel anlamda dahada zenginleşecek.
Bu da çayhanesi ve çayı çok güzel,yanında mis gibi gözleme hemde elde açma!

18 Eylül 2007 Salı

SİL BAŞTAN

http://profile.imeem.com/9zNNHi/music/UgSq-oi7/sil_bastan/

17 Eylül 2007 Pazartesi

GÜNLÜK YAŞAMDAN KARELER

Her sabah ve akşam en az 3-3,5 saatimi tüketen trafik!asfalt değil sadece demir yığınları görüyorsunuz.Bitmiş tükenmiş insanlar,sıkıntılı bakışlar yani hayatınızdan çalınan saatler...
Büyükdere'de ölçü için gittiğim evin sokağı okadar güzeldi ki öylesine bozulmamış,hala osmanlı kalmış ,cumbalı aşı boyalı yaşanası evler,sizde görün istedim.

Binalar boğaza karşı onun güzelliğiyle yarış halindeler.Balkonlardan kepenklerden tatlı bir esinti dolmakta eve ,oda gere gere açmış göğsünü beklemekte rüzgarı...

14 Eylül 2007 Cuma

GÖZLÜK

11.Eylül den beri içimi kemiren olayı paylaşmalıyım çünkü bir türlü sindiremiyorum.3 Eylül günü izne çıkmadan önce yeni açılmış olan özel bir üniversiteye ait göz hastanesinden randevu almıştım ki iznimin son gününe denk gelen tarihe randevu verdiler.Babam bağkur emeklisi o gitmişti ve memnun kalmıştı,ben de SSK'lı olarak orayı tercih ettim.İlk önce bir hemşire makinede göz tansiyonuma,diğer makinada da görüntüye bakmamı isteyerek 2 çıktı aldı.Daha sonra dr.hanımın yanına gittik,neyin var dedi?yakını iyi göremediğimi,bilgisayara,kitaba uzun süre bakamadığımı söyledim,herhalde yaştandır diyede ilave ettim.Ailemde veya bende olabilecek rahatsızlıkları saydı yok dedim,muayene ,yani karşımda tek metin vardı okumamı söyledi,tek bir gözlük camı denedi,iyimi dedi bende iyi dedim,oda bende öyle düşünmüştüm dedi,karneme gözlük numaralarımı yazdı bunu onaylatın 2 tane test istiyorum göz tansiyonundan şüphelendim dedi,şöyle bir numaralara baktım ikiside 1,5 ,bankoya gittim reçeteyi onaylattım ordaki kız testi istiyormusunuz diye sordu bende tabiki dedim ve 70.40 ytl. ödememi söyledi,sigorta karşılamıyormu diye sorduğumda bu paranın benim ödemem gereken kısmı olduğunu söyledi ve bendeniz kek sofi bunu ödedim.Beni yine bir hemşire bir odaya götürdü 2pıs pıs bir gözüme,2 pıs pıs hava diğer gözüme,sonrada birdamla damlatıp bir aletle baktı bunların hepsi 5 dakka sürdü.Dr.hanımımıza döndük şöyle bir baktı kornea tabakanız kalınmış ben yanıldım dedi,alın bu raporu bir daha tansiyonunuza baktırmassınız dedi ki çok haklıydı bir daha ne o hastaneye giderim nede kimseyi gönderirim.yani ben SSK lı olarak onlara pek bir kazanç sağlamadığım için test ayağına gözlerimi hırpalayıp boşu boşuna paramı aldılar ki ,bunun bir kısmı ssk yada girdi.Ben sağlığımla ilgili böyle bir risk varsa diye tereddüte düştüğümden salakça kabul ettim hiç böyle bir şikayetim olmadığı halde.Sanırım dr. yerini kurumda sağlamlaştırmak ve kendine verilen talimatı uygulamak istiyordu tabiki bizi devlet hastahaneleri paklardı!dün akşam olaya takılı kaldığımdan hastanenin önünden geçerken koydukları reklam panosunda aynen şu yazıyordu ssk ve bağkur emekli ve çalışanlarına farksız hizmet!çok ilginç yaptıklarını teyid ediyorlardı.Çok acı!ben mecbur olmadıkça kolay kolay dr. gitmem onlara olan inançlarımı iyice sarstılar yinede ALLAH a şükrediyorum ki ciddi bir rahatsızlığım yok kimbilir ne çirkinlikler görürdüm.Ohh be rahatladım!

12 Eylül 2007 Çarşamba

KÜÇÜK ÇILGINLIKLAR

HİNTLİLERİN,FASLI VE CEZAYİRLİLERİN KINADAN YAPILAN DÖVMELERİNİ HEP SEVMİŞİMDİR,ERDEK'TE BÖYLE BİR FIRSATI YAKALAYINCA YAPTIRIVERDİM.TASARIM ALİ BEY VE BANA AİT,YAPRAKLARI OĞLUM İSTEDİ.
İKİZ YEĞENLERİM VE ONLAR KADAR RUHU ÇOCUK OLAN HALALARI,MANDALLAR ÇOK YAKIŞMIŞ DEĞİL Mİ?

Tatil Görüntüleri

Sabah feribota binerken güneşin doğuşu muhteşemdi.Aşağıdaki karmaşaya aldırmadan,birazda şaşkınlıkla bakarak dünyayı selamlıyordu.Hadi anlamlı bir gün yaratın diyordu sanki kimbilir...
Bu aşk!balkondaki bu kumrular bize bile aldırmıyorlardı,hep öyle yanyana birbirlerinin sıcaklıklarını hissederek kendi dillerinde gece gündüz konuşup durdular,onlara baktıkça mutlu oldum.
Erdek'te akşam,gökyüzünde kızılın her tonu dans ediyordu...
Yemeklerini zevkle yediğimiz İMREN LOKANTASI,ev yemekleri yapan
bir esnaf lokantası,tavsiye olunur.
Bu resmi çektiğimizde akşam 9 civarıydı yemek çeşitleri azalmıştı.bizim favorimiz etli çorba ve çömlek kebabı oldu,zeytinyağlıları ve tava yoğurduda nefisti:)

4 Eylül 2007 Salı

TATİL

En nihayet ben tatile gidiyorum.Şuanda istanbulda deli gibi bir yağmur var ve ben tatile gidiyorum tam 3 sene sonra şimşekler çaksa hatta beni çarpsa ki zaten çarpılmışım inatla denize girecem.Zaten güneşlenmek,bronzlaşmak gibi bir derdim yok,suyun içinde olmak istiyorum üşümeyim yeter.Otobüse binmekten nefret ettiğim için feribotla 2 saatte Bandırma 15 dk. Erdek.Sevgili oğlum motorla gitmediğimiz için çok gönülsüz olarak eşlik etsede idare etcez artık.İnşallah dinlenirim.Tatil dönüşü göz randevumuda aldım.Gözlerim isyandaydı,bakmak,okumak istemiyorlardı terbiye etmeye karar verdim.Gözlük takmayı,daha doğrusu vücudumda fazladan birşeyi taşımayı sevmesemde bu kez azimliyim(keşke Afrikada yaşasaydım,bir parça kumaş ohh tamam)İşte böyle sevgili blog,oralarda böyle yağmurluysa ki bu hafta böyle geçecekmiş ben yine senin sanal kucağına atarım kendimi...

1 Eylül 2007 Cumartesi

KADIN VE ŞİDDET

Bugün Koray'la bloga hangi şarkıyı yükleyelim diye konuşurken onun bana dinlettiği Sezen Aksu'nun Ünzile şarkısının Şebnem Ferah yorumu aklıma geldi,çok beğenmiştim.Bu arada benim bloğun dj'yi Koray'dır.
Eve geldiğimde bloğu açtım ve şarkıyı dinlerken aklıma kesip sakladığım bir gazete yazısı geldi hadi dedim sofi bunuda kayda al.

ŞİDDETLERDEN ŞİDDET BEĞEN!

DUYGUSAL ŞİDDET:Kadını küçümsemek,özgüvenini yitirmesine yol açmak,aşağılamak,kendini ruh hastası olarak görmesini,suçlu hissetmesini sağlamak.

EKONOMİK ŞİDDET:Çalışmasına izin vermemek,harçlıksız bırakmak,parasını elinden almak,ailenin gelirini söylememek.

CİNSEL ŞİDDET:İstemeden cinsel ilişki,tecavüz.

TEHDİT ETME:Dayak ya da ölümle,terketmeyle,intaharla tehdit.Kanunsuz işlere zorlama.

ÇOCUKLARI KULLANMA:Çocuklar konusunda kendini suçlu hisstmesine yolaçmak,çocuklarla tehdit edici mesajlar yollamak.

KORKUTMA:Yemeği yere dökmek,eşyaları kırmak gibi hareketlerle korkutmak.

ÇEVREDEN İZOLE ETMEK:Hareket özgürlüğünü kısıtlamak,ailesiyle,arkadaşlarıyla görüştürmemek,kıskançlık nedeniyle kavga çıkarmak...

Bu yazı kadının maruz kaldığı ,kalabileceği şiddeti ve şekillerini çok güzel ifade etmiş.Hiç bir kadının böyle davranışlarla karşılaşmasını istemem.Hep şuna inanmışımdır şiddet şiddeti doğurur,biz anneler olarak erkek çocuklarımıza kadınların bir çicek kadar narin olduğunu öğretmeli,babalarda aile içi davranışlarında bunu kanıtlamalı.Çocuk gördüğünü uygular ve böylece sağlıklı bir toplum oluşur.SEVGİYLE...

ÇOCUK KADINLARA

http://profile.imeem.com/V3n3u_/music/GiZ1L98I/nzile/