5 Kasım 2007 Pazartesi

Haftasonu


Her cumartesi olduğu gibi sebzecim Kilyos'taki tarlalarından kış sebzelerini yüklemiş arabasına geldi.Ben hemen arabanın etrafında dönmeye başladım, tazecik maydanoz, dereotu, pırasa, karnıbahar, havuç, turp, acı sivribiber aldıklarım, Hasan bey pazı da al dedi ama dolma sarmaya vaktim yok diye onu atladım ama aklım kaldı bu hafta alıp ıspanak gibi pişirmeyi düşünüyorum.İşyerimden eve aldıklarımı taşımak zor olsa da buna değer, biliyorum ki ürünler doğal ve günlük.

Cumartesi bir müşterim geldi, biray önce teklif verilmiş ama geri dönülmemişti, iyiki belgeleri atmamışım, sağlık sorunları olmuş , onları halletmeden evle ilgili işlere dönememişler doğal olarak.Müşterim, Ana Çocuk Sağlığında başhekim , bir kadın doğum uzmanı, neler yapıldığını sordum, gebe takibi, bebeklerin aşıları, doğum kontrol araçlarının ücretsiz uygulamaları.Söylediği birşey dikkatimi çekti, son 3 aydır rahim iç araçlar gelmiyor ya da göndermek için acele edilmiyormuş ve pek öyle doğum kontrolü için de çaba harcanmıyormuş, bol bol ürememiz mi isteniyor acaba :) diye düşünmeden edemedim, çocuğa karşı değilimde, bakabileceğimiz kadarına sahip olsak daha doğru olur, yoksa saldım çayıra, mevlam kayıra...

İş çıkışı elimdekileri eve bırakıp doğru Beşiktaş cumartesi pazarına, saat olmuş 7 ama farketmez çünkü ben takmışım Kastamonu Taşköprü sarımsağı alacağım, buldum, tek tek seçtim, kendime de kocaman, yumuşacık hurmalardan aldım.Cumartesi sebze günüm oldu.Sarımsakları yaptığım yemeklere diş diş atıyorum, oğlum da ben de verdiği aromayı seviyoruz.Sanırım ihtiyacı varki vücudumuzun sarımsak ye sarımsak ye diye sinyal verip duruyor tabi biz de uyuyoruz.Bazen de havuc, beyaz lahana krizlerimiz tutar.

Pazar günü kalktığımda , herzaman ki gibi erken uyanmıştım, oğlumu uyandırmamak için sessizce mutfakta yemeklerimi pişirdim, kahvaltı hazırladım, evi toparladım ama kendimi iyi hissetmiyordum, migrenim geldim geliyorum havalarındaydı, kahvaltıdan sonra bugün senle uğraşamam deyip İngiltere'den gelinin gönderdiği çok sıkışmadıkça içmediğim haptan bir tane içtim.Benim izin günüm sadece Pazar ve o gün iştekinden daha çok yorulurum, temizlik, yemek ,alış veriş bu güne sığmak zorundadır.6 gibiydi oğluma kalk hava almam, denizi görmem lazım dedim.Canım yavrum beni hiç kırmaz, birlikte yürüdük, sahilde çay içtik, Döndük eve, yine iş güç, biraz tv. yattım.Saat kaçtı bilmiyorum, vücudumun kitlendiğini hissettim, bir sıcak dalgası geliyor,bilincim açık bedenime hareket et diye emir veriyorum ama tık yok bağırmak istiyorum sesim çıkmıyor baya direndikten sonra oğlumun ilk ismini tek hece zorla söyleyebildim anında yanıma geldi , o da korkmuştu, su veriyim mi? diye sordu, sonrada yanıma gelip yattı, bütün gece nefesimi dinlemiş, bir ara yine olmuş ama kısa sürmüş.Sabah iyiydim ama neden böyle oldu anlamadım.Oğlum yorgunluktan anne dedi, kimbilir?Neyse bir haftasonuda böyle geçti.

10 yorum:

Asortik Krep dedi ki...

Şüphelerinde haklısın bence Sofi,burada da devlet hastanesinde doğumkontrolü için gelen bir hasta sonra gel diyerek geri çevrilmişti, bakacak durumu yok hatta bebeği yaşlı baba belki de başkasına verecek ama kesinlikle doğum kontrolü uygulanmıyor.Yeni devlet politikamız bu bence.Çaktırmadan kontrolsüz hamilelik!

Adsız dedi ki...

geçmiş olsun umarım tekrralamaz dikkat edin biraz cokta yormayın kendinizi

sofi dedi ki...

Sevgili Asortik Krep, büyük şehirler de bir yolunu bulursun da,kırsal da durum daha da vahim, yakında 100 milyon oluruz, Çin'le mi yarışıcaz ne?


Sevgili Hatice, sağol canım, bana düşündürdüğü iyiki ev de bir canım vardı oldu.ALLAH kimseyi yalnız bırakmasın.

Dört Yapraklı Yonca dedi ki...

geçmiş olsun. seni çok iyi anlıyorum. arada bir biliyorum bütün işler sana baksa da kendine dur demelisin. evet öbür günler sıkışıcan ama bazen boşvermek lazım.

sofi dedi ki...

Yonca, canıım sağol, temizlikte yapabilen bir makina icat etseler diyorum bazen ne iyi olur.Biliyomusun bazen ben bulaşık ve çamaşır makinamı öperim ve teşekkür ederim, icat edenlere de bolca dua.Sevgiler...

Melek* dedi ki...

selamlar doğum kontrol konusunda sana katılıyorum bakabileceğimiz kadar çocuk girişimlerine başlanır ama maalesef iyi bakamama yeterli ilgi gösterememe sonuç bilinçsiz bir toplum bilmem yanlışmı düşünüyorum bir üstadımız derki hangi medreselerde hangi hocalardan eğitim alsamda benim en iyi öğretmenim hocam sevgili validemdir der anneler yeteri kadar ilgilenip güzel yetiştirebilmesi için çocuk sayısı mantıkla karar verilmeli duygularla değil bu arada çok üzüldüm çok yormayın kendinizi ailenizin size ihiyacı var bunu unutmayın acil şifalar dilerim
sevgilerimle

gülçin dedi ki...

umarım şimdi daha iyisindir sofi, dikkat et kendine, başka neyimiz var ki?

sevgiler

sofi dedi ki...

Sevgili Melek, kadınlarımız eğitimli ve bilinçli olmalı ki sağlıklı nesiller yetişsin, iş hep bize düşüyor.Canım geçmiş olsun dileklerin için sağol,sevgiyle kal...


Sevgili pembe panterim, sende gripi atlatmışsındır umarım.En iyi ilaç hayata gülümseyerek bakmak , yeterki dermansız dertlere düşmeyelim, daha yaşanacak çok şey var, kocamaaan sevgiler...

renkler dedi ki...

Canım, oğluna hayran kaldım. Maşallah çok olgun ve sana bağlı bir çocuk. Oğlun doğru söylemiş, yorgunluktan kilitlenmişsin. Ama bu bir kaç kez daha olursa bir göster. Allah korusun sorun olmasın sonra. Zannetmiyorum ama... Biz kadınlar sağlığımızı ihmal etmekte çok ustayız!

Sarımsağı bir de çok seviyoruz eşimle. Oğluş çok sevmez. Haftasonları dışarı çıkmayacaksak diş diş yeriz bile. Bir de şu sıralar evde sarımsaklı ekmek çok yapıyorum.

sofi dedi ki...

Sevgili Renkler, doktora gitmeyide hiç sevmem, gereksiz yere oramızı buramızı kurcalıyorlar gibi geliyor ama yinede eksik etmesin.Yorgunluktandır, en iyisi hiç bişeyi kafaya takmamak ama ne mümkün? Oğluşa gelince, evladın ötesinde o benim en yakın dostum, herşeyimi paylaşırım vee sarımsağa gelince internetten okudum acayip faydalı, yemeye devam.SEVGİLER