22 Aralık 2007 Cumartesi

Hayat

İnternette birşeyler ararken bu resme rastladım ve durdum baktım, baktım, sanki hayatla ilgili düşüncemin ete kemiğe bürünmüş bir ifadesiydi.Hayatı hep bir yol olarak düşünmüşümdür, doğduğumuz an başlarız o yolda yürümeye, nerde, ne zaman biteceğini bilmeden yürürüz.Yol üzerinde yürürken aslında yalnızızdır, birçok hayata teğet geçip, bazen uzun, bazen kısa süre dokunuruz.Çantamız gittikçe ağırlaşır, anılar, acılar, umutlar, hayal kırıklıkları, aşk, nefret, öfke, pişmanlıklar, özlemler, bilgiler, sevgiler, insan suretleri, taşır dururuz.
Tek başına serüvene çıktığımız bu yolun sonunda ölüm olduğunu biliriz ve çantamıza daha sıkı yapışırız, bizi biz yapan hikayemiz , hazinemiz ordadır...

Tam bunlar yazmayı düşünürken Tütü ( ETKİ ALANI ) beni sobelemiş, Hayatımızı anlamlı kılan 7 gerçek, kırarmıyım seni ben , hemde en çok kafa yorup sorguladığım konuda, yazdım yine ben...

Anne olmak, hayatımın temel gerçeği, 19 yaşımdan beri sırtladığım bu görevi elimden geldiğince en iyi şekilde yapmak, iki erkek çocuğa bakıp, büyütüp,eğitip, yaşamları boyunca iyi bir rehber ve destek olmaya çabalamak.ALLAH'ın emanetidir onlar bana...
Evim, doğduğum günden beri aynı sokakta ve aynı evde oturmak (yıkılıp yeniden yapıldı).Bu durum bana hep garip gelmiştir.Evim kutsalımdır...
Hayallerim ve umutlarım, gerçekleşme konusunda ne kadar inatçıda olsalar beni ayakta tutarlar...
Okuma ve öğrenme tutkum ki bu da yazmayı getirdi, herzaman anlam kattı hayatıma...
Özgürlük, rüzgar gibi esebilmek gönlünce ama bir ağaç gibi başı dik durabilmek, gururla alnı açık.Yaprakları kıpır kıpır rüzgarda bir türkü fısıldamak...
Para, hayatın en katı gerçeği, yaşamımızı sürdürmek için kazanmamız gereken, kiminin bekçiliğini yaptığı, kiminin keyfini sürdüğü, kiminin uğruna didindiği, hayatın olmazsa olmazı...
Sağlık ve inancımız, hayatımızı yaşanılır kılan en temel gerçek...

Benimkiler bunlar, ya sizinkiler diyorum veee HAYATIN RENKLERİ, ELİM KOLUM'u sobeliyorum.Hadi bakalım bayram da dinlendiniz şimdi yazmaya...

Bu arada , ben bu satırları yazarken aceleciliğimden sol avcumun içini fırından yakmış bulunuyorum, merhem sürdüğüm elimi deli gibi sallarken sağ elimlede yazıyorum, özlemişim yaa, hem sallarım, hem yazarım.

Bayramımı kutlayan tüm dostlarıma teşekkür ederim, nice bayramlara...

8 yorum:

akçahan dedi ki...

Yazını zevkle okudum sofi, bana da bekler, bayramını kutlarım.

sofi dedi ki...

Sevgili Akçahan, blog dünyasını ilk keşfetmem senle ve Yaban gülü ile oldu, sizin takip ettiklerinizle diğer bloglara ulaştım, uzunca bir süre okudum, onun için bende özeldir yerin ve yorumun için çok teşekkür ederim, hoşgeldin...

etki alanı dedi ki...

Canım yaaa..
Yazını okurken gülümseme halindeydim.Elini yaktığını okuyunca çok üzüldüm,geçmiş olsun.
Hayat hakkındaki görüşlerini okurken kendimi okur gibi oldum...Muhteşem.....
Etki

Adsız dedi ki...

öncelikle gecmiş olsun... ne beter bi acıdır yanık acil şifalar diliyorum. Sobeye cevaplar eb kısa sürede gelecek :)

renkler dedi ki...

Canım, elin için çok geçmiş olsun. Sobe için de teşekkür ederim. Yarın ben de yazacağım:-)

Admin dedi ki...

Soficim
gecmis olsun canim, umarim buyuk bir yanik degildir, boyutu ne olursa olsun ben buraya her evde bulunmasi gereken ucuz ve mucize bir kremden sozedecegim. Belki biliyorsundur. ANESTOL icinde ayrica hafif bir uyusturucu madde oldugundan once yanigin acisini alir, ikinci yardimi deride hic iz birakmadan hizla iyilestirir.
Canim umarim bayramin guzel gecmistir, nice mutlu bayramlarin tekrarini dilerim.
Yazdiklarini her zamanki gibi bir solukta okudum, ellerine saglik Soficim. Sevgiler.

Adsız dedi ki...

Sofi'ciğim,
Çok tatlısın..Sımsıcak yazını tebessümle okudum ve sonunda elinin yandığını okuyarak içim buruldu birden..Umarım ciddi bir sorun teşkil etmemiştir.Geçmişler olsun..

Sevgiler..
Damak tadı

Moonish (moonsun) dedi ki...

Cok cok gecmis olsun sevgili Sofi, ama sanirim yaptigin yemek daha bir tatli olmustur :))