23 Ocak 2008 Çarşamba

Gezenti Sofi

Pazartesinden beri sabahları komşumla yürüyorum, yalnız yürümek istemiyordum teklif edincede hay yaşayasın dedim, körün istediği tek göz, Allah verdi iki göz hesabı başladık sabah 8'de, Beşiktaş'tan Arnavutköy'e yürümeye, gidiş dönüş 2 saat sürüyor, deniz havasıda alıyoruz harika! İlk gün sol bacağım isyan etsede alıştı, yıllardır masa başında oturduğumdan bunu yapmayı çok istiyordum, sürdürmeye çalışıcam, azimliyim. Salı günü Ataşehir'de Melek'teydik, aşure yapmış bizi çağırmıştı, gitmezmiyiz:) Annemin bir lafı vardır ''kadınlara ay'da düğün var demişler oraya bile gitmişler'' MMM aşureler nefisti, börekte, salatada, yürüyorum ya, yiyebilirim ( mantığa bak )
Ataşehir'den döndüm, oğlum hadi anne Bayrampaşa İkea'ya gidiyoruz dedi, manevi babası Nadir bey ve sevgili eşi Şükran'la gitmezmiyim, hemde çoktandır motora binmemişim, özlemişim, tam teçhizatlı vaziyette uçtuk.Şükran salonu sıfırdan yapmış çoğu malzeme İkea'dan ve harika olmuş, yine bir kaç parça aksesuar aldılar, meşhur köftelerinden yedik ve her tarafı sıkı bir incelemeye tabi tutarak gezdik.Mutfak eşyaları kısmında resimde çelik kasemin üzerindeki o aparatı gördük, anlamadık önce ama ilginç geldi, bu yarım ay şeklinde her tür tencereye ve kapa uyabilen bir süzgeçti, son derece fonksiyonel bir tasarım, kevgirdi, süzgeçti gerek yok, makarnayı, haşladığın sebzeleri , yerleştir kabın üstüne süz. ( ne reklam yaptım ama ) 7.95 YTL.
Birde sürahi aldım, bunları motorda sırt çantasında taşıyarak getirdim, hasır koltuklar vardı ve çok ucuz (40 TL. ) bayıldım!
Bugünde Üsküdar'da yürüyelim dedik, iskelenin yanında gemi de kitap satışı yapılıyordu, kitap aldım.Evvel Zaman İçinde adlı siteden isimlerini bildiğim ve keşke okusam dediğim kitaplar önüme çıktı, Filibeli Ahmet Efendi- Amak-ı Hayal ve Şeyh Şadi Şirazi- Gülistan.Gelmişken keşfetmek lazım, Aziz Mahmut Hüdai Camisi, Gülnuş Valide Cedid Camii, Üsküdar'ın çarşısı, hadi birde çay içelim, vakıflardan kırma zeytin alalım derken bu soğukta akşamı ettik.İnanılmaz keyif aldım, motorla karşıya gidip gelmek bile yeterli, İstanbul sana griler bile yakışıyor, denizin orta yerinden baktığında nasılda sakinsin ama damarların ne deli akar, hatta kalbin bunu nasıl kaldırır bilemem, için tık nefes olmuştur da yine de zamana direnir güzelliğin...
Kendimi her aynaya baktığımda beslemelere benzettiğim saçlarımıda sabah sabah kestirdim kendi berberime, kısacık ve bir mutlu oldum ki, artık aynalar bana aha bu sensin diyor, kendimi buldum ya...
Yine çok bıdı bıdı yaptım, Degree 5 yıl sonrasına mektup yazıcam, düşünüyorum, düşünüyorum...

27 yorum:

Aynur dedi ki...

alemsiniz yaa :) ikea ya bende gittim almanyadakine gecen gunlerde ama ben ikea yi begenmedim.cok karmasik.sanki bi ev havasi verilmis.ilginc yani ben pek tutmadim:)Tr dekini bilemem tabiki.o sizin kapak olarak aldiginizin bende tenceresi vardi kapagi suzekli tencere ama ben onuda pek tasvip etmiyorum cunku sonucta makarnayi tencereden bosaltmak gerekiyo.yagda kavrulacagi icin.sadece patates haslamak icin ideal oldugunu dusunuyorum.ama ben kullanmiyorum kilere attim :))

sevgiler


www.aynurdantarifler.blogspot.com

deger dedi ki...

Sevgili Sofi,

Bu kevgir gibi şeyi ben de beğendim. Eşime göstereceğim şimdi. Ama bize Ümraniye İkea daha yakın çünkü anadolu yakasındayız. Umarım orada da vardır.

Motosiklet denen şeytan icadı, nasıl da insanı gideceği yere uçuruveriyor değil mi? Sanki büyülü uçan halı. Hep dileğim, kimsenin kötüye rastlamaması ve kazaya belaya bulaşmaması.

Keyifli gezmeler dileklerimle, sevgiler.

Moonish (moonsun) dedi ki...

Sofim guzel bir hafta gecirmene sevindim :)) O suzgece de bayildim, cok kullanisli gibi duruyor, benim gibi doke saca yemek yapan biri icin gayet fonksiyonel.. :))

Sofim saclarini kestirmekle ne iyi etmissin, gecen gun postaneye giderken, bir guzellik salonu vardi, seytan dedi git saclarini kestir diye bana ama tam o sirada m&m'im aradi, girmekten vazgectim:)) heralde oraya girince kisacik sacli cikardim :))
ben de cok istiyorum saclarimda degisiklik yapmayi Sofim, simdi senden aldigim cesaretle artik gider kestiririm:))
Sevgiler gonderiyorum sana :))

Asortik Krep dedi ki...

İyi ki biralı sahil gezintimizin resmini koyduk.Hemen de intikam yazını yazmışsın.Hem aşure hem de İstanbul muhabbeti..Sana damardan bir gezi yazısı yazacağım ..siz griler içinde gezerken güneşli plaj görüntülerinde ben keyif yaparken :))

Admin dedi ki...

MERHABA SOFICIM,
HARIKADIR YURUMEK, KURTULUSTAN ORTAKOYU HEMEN GECTIGINDE BUYUK PARK VARDIR, BAHAR AYLARINDA BU MESAFEYI BIR KAC KERE YURUDUGUMDE BIR KAC KILO VERMISTIM. SIMDI MALUM KANADAYA GELDIGIMDEN BU YANA TAM 20 KILO ALDIM, HALA IDARE EDIYOR KILOLARIM AMA VEREMIYORUM.
SEN YINEDE YEME SOFICIM BIZIM YASTA ALINAN KILOLAR ARTIK VERILMIYOR. ASURELERDE OYLE GUZEL GORUNUYORKI BIDE KASELERIN EBATLARIDA BUYUK YANI :))) AFIYET OLSUN SOFICIM.
SUZGECIN COK MODERN, NE GUZEL TASARIMLAR CIKARIYOR IKEA. BENDE BURADAKI IKEA TUTKUNUYUM, CIZGILER MODERN HER KESEYE UYGUN BIR SEYLER BULMAK MUMKUN.GULE GULE KULLAN CANIM.
COK OPUYOUM SENI, SEVGILER SELAMLAR...

Sem dedi ki...

Ah ah, nasıl imrendim anlattıklarına bilemezsin. İşyerimde çalışırken, içimdeki küçük kızı sana gönderesim geldi, beraber yürüyüşler yapasınız, motosiklete binesiniz, aşureler yiyesiniz diye:) Hafta sonu bizler de gezip istediğimizi yaparız ama hafta içi bizim için de bir şeyler yap kısacık saçlı Gezenti Sofi:)

Sevgiler

sofi dedi ki...

Aynur'cum, Türkiye için İkea yeni bir mağaza konsepti ve evle ilgili pek çok şeyi bir arada görüp fikir sahibi olabiliyorsun, bana göre ordan normal koltuk takımı alınmaz ama onun dışında pek çok pratik çözüm sunuyor, gittiğimde boş çıkamıyorum.Sevgiyle kal...

sofi dedi ki...

Degree'cim, aslında ben sebzeleri buharda haşlayabileceğim bir aparat arıyordum ama bulamadım ama bu aletle yıkadığım, haşladığım sebze meyve herşeyi süzebiliyorum.
Motorla giderken tam trafiğin yoğun saatiydi, millet evine dönmek için uğraşırken sen aralardan süzülüveriyorsun, onlara baktığımda içim parçalanıyor, yıllardır bir Bursa yolu katettiğimden ama dediğin gibi Allah sakınsın bizleri. Sevgilerle.

sofi dedi ki...

Moonsun'cım, ben kısa saçı çok seviyorum, yıkaması kolay, kuruması kolay, pek hafifledim ya, kestir gitsin valla ( yine de eşine sor, benim oğlanlar bazen kızıyolar bana erkek gibi olmuşsun diyolar)Gülen bir yüze benzeyen süzgeçimi seviyorum, ondan mı cazip geldi acaba? Kocaman sevgiler...

sofi dedi ki...

Asortik'çim ama biz burda donarken böylede yapılmaz ki, bak kalkar geliriz, Fethiye'de nüfus patlaması olur.Sevgiyle kal...

sofi dedi ki...

Hatice'cim Kuruçeşme parkı değilmi orası, sabah pek faaliyet vardı, bahara hazırlık yapıyorlar, topraklar kazılmış, çiçek ekimine başlamak için ve boğaz okadar güzelki sabahları...Yememi kontrol ediyorum ama hareket imkanım olmuyordu, vücudun çalışması çok önemli ve geceleri öyle rahat uyuyorum ki, hani çocukları parka çıkartırlar ya yorulsun, temiz hava alsın diye kendimi onlara benzetiyorum.Bende İkea'yı seviyorum veee kocaman sevgiyle öpüyorum...

sofi dedi ki...

Sem'cim, küçük kızı gönder bana, arkadaş olur zira ben yalnız bir yere pek gitmem, seve seve, gezeriz, yer, içeriz, haftasonu sen ilgilenicen ama ben haftasonları çıkmam, dinleneyim değil mi:)Sevgiyle kal..

Yasemin dedi ki...

Sevgili Sofi,

Bana, giriş yazıma bıraktığın yorumu şimdi gördüm, kusura bakma.
Bende de V-strom 650 Suzuki den önce Yamaha TDM 900 vardı. Bana biraz sert ve agresif geldi. 1100 lük BMW bile hem de sport model olmasına rağmen onun kadar agresif değil. TDM beni rahatsız etti, onu verip üstüne de biraz verip V-Strom 650 yi, bir kaç motorun arasından deneyerek aldım. V-strom 1000 de vardı ama, o da çok ağır geldi. Yan yatarsa kaldıramam diye çekindim. Hem bu motor 2007 olduğundan ABS de var, ben ABS nin ne kadar çok işe yaradığını BMW den bildiğimden, bunda ABS olmasını çok olumlu buldum. Ama TDM 850 yi ben de kullanmıştım, o tarihteki erkek arkadaşımda vardı, zaten TDM 900 ü de onun israrı ile almıştım ama, pek sevemedim. Oğlun TDM 850 yi sevdiyse, TDM 900 ü daha da çok sevecektir. Süspansiyon, ön çatalın açısı, frenleri, ve motor torku 850 den çok farklı.

Bu kadar motor muhabbeti yeter galiba. Bana kalsa bir saat daha yazabilirim aslında. Zaten, babamla birlikte, BMW 1100 S i nasıl satın aldığımızı ayrı bir blog yazımda anlatacağım.
Sevgilerimle.

Adsız dedi ki...

Çok uzun zaman oldu Aşure yemeyeli anneminkilere benzemiş canım. Güzel bir haftasonu olmuş. Evinin bereketi çok olsun. Ayrıca Ikea delisi arkadaşın da aldı bu süzgeçten ama annem çaldı :) Sevgiler canım

meleginmarifetleri dedi ki...

ufff sofi istanbulu bi anlattın şimdi içim gitti yaaa ne güzel özledim istanbulu gez gez benim içinde gez soficim boşver desinler benim babam rahmetşide gök yüzünde düğün var deyin kadınlar merdiven dayarlar derdi işte adımız çıkmış bi kere öptüm yediklerin içtiklerin senin olsun vbana gördüklerini anlat derler ya o hesap bayy

etki alanı dedi ki...

Sofiiii,
Sen sıkılmaya başlamışsın galiba...Kendini dışarı atmışsın..Sanki boşluğu doldurmak ister gibi...Ama çok keyifli işler bulmuşsun kendine..Çok gerekli..Ama şu aşureler var yaaa...40 dairenin neredeyse yarısı yapmış getirdi..onlar bana bakıyor ben onlara...birkaç tane yedim....çok nefis yapılmışlar..ama hepsini yersem mahvolurum...
Kocamanlardan öpüldünüz..
TüTü

Yasemin dedi ki...

Sevgili Sofi,

Az önce, çoktandır beklediğim haber geldi. Çalıştığım şirkette benden başka Fransızca bilen olmadığından, iki yıllığına, şirketin Brüksel'deki merkezine gönderiliyorum. Buna, yalnız yaşamakta olmamın da etken olduğunu sanıyorum. İlk işim, motosikletlerimi evin içine sokmak oldu. Giriş katında olduğumdan zor olmadı. Zaten dağınık biri değilim. Toplanmam çok sürmez. Salı günü orada olacağım.
Sana buradan veda etmek istedim.
Degree'ye de yazacağım ama ona sadece veda edeceğim. Onu çok sevdiğimi ve evleneceğim erkeğin onun gibi, ve yaşıma uygun birisi olması için dua ettiğimi buradan okusun.

Oğlunun hayırlısı ile askerden dönmesini diliyorum. Kendine iyi bak, hoşçakal.
Sevgilerimle.
Yasemin.

sofi dedi ki...

Yasemincim, sayfana ulaşamadım, burdan güle güle deyip uğurlıycam seni, ALLAH'a emanet ol, her işin rast gitsin, hep iyi insanlarla karşılaş.Fırsat buldukça yaz, yorumlarını beklerim.Bana sözün var dönünce motora bincez bak unutmadım:)Su gibi aksın her işin güle güle git, güle güle gel, sevgiyle öpüyorum...

sofi dedi ki...

Edacım, bende elim alıp gösteriyorum bu ne bilin bakalım diye, ilk söyledikleri rendemi oluyor, halbuki o güleryüzlü koca kulaklı süzgeç...Sevgiyle kal...

sofi dedi ki...

Melekçim, bende yeniden keşfediyorum sanki İstanbul'u, ama yakaladığımı fotoğraflıyorum, herzaman paylaşırım, bu arada sizde de göçmenlik varmı ya, bazı deyimlerimiz öyle uyuyorki.Sevgiyle kal...

sofi dedi ki...

Tütü'm, göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor zaman, senin oğlanda bir bakmışsın bitirmişte dönmüş, yeterki ortalık düzgün olsun, sağ salim gelsinler.
Tütü'm daha sıkılmadım, pek özlemişim geniş zamanlarda yaşamayı, koluma saat bile takmıyom ama daha sonra ne olur bilemem.Laf aramızda biri 25, biri 18 yaşında biraz tutuşsunlar istedim, fazla verici olunca bunlar rahata alışıyorlar, hep anne anne diyorlar.Küçüğüme dedim bak sömestr 15 gün çalış kazan, bişeyler bulmuş galiba, hayatı anlasınlar, hep yanlarında olmayabiliriz, ölüm var, hastalık var dimi, neyse çok yazdım yine, Tütü'm seni sevgiyle öpüyorum...

deger dedi ki...

Sevgili Yasemin,

Sayfana ben de ulaşamadım, heralde gideceğin için şimdiden kapattın.

İşlerinde başarılarının devamını diliyorum.

Benim hangi özelliklerimi sevmişsen, evleneceğin erkekte o özelliklerin benimkilerden daha da fazla olmasını ve seni ömür boyu herşeyden daha çok sevmesini, ve mutlu etmesini diliyorum.

Sen de kendine iyi bak, sevgiler.
Degree.

Adsız dedi ki...

Sevgili Yasemin abla, ben Sofi'nin motorcu oğluyum =) umarım bu satırları okursun motorla ilgili konuşulcak o kadar çok şey var ki TDM 900'ü zaten merak ediyordum sizin yazınızdan sonra mutlaka deniyeceğim. TDM de beni çeken öncelikle motor torku oldu onun torku kadar bir başka motorun gücü daha beni tatmin etmedi, 2. olarak benim tarzım enduro/touring fakat TDM diğer enduro makinalara göre çok daha yakışıklı bir o kadar da konforlu, uzun yoldaki keyfi, yol tutuşu, ağırlığı, bence bi enduro/touring makinada aranabilecek her türlü özelliğe sahip. Şu an 2003 model Suzuki GSF Bandit 600 S var fakat bana kesinlikle TDM kadar keyif vermiyo, 4 silindirli araba gibi, belki Bandit'e TDM den önce binseydim çok sevebilirdim ama enduro işinde çıtayı biraz yüksekten başlattım =)
İnşallah benimde motor zevkini paylaşabileceğim sizin kadar donanımlı bi kız arkadaşım olur Brüksel'de başarılar diliyorum.

Asortik Krep dedi ki...

Önce Aynur Hanım için yazayım..Ben Türkiye'de ki her üç İkea' ya da gittim.Hepsi tıpatıp birbirinin aynı..Yalnız bayrampaşa daha küçük gibi geldi bana..

Sofi,motor sevginize imrenerek bakıyorum :)
Şu an Rumeli Türküleri dinliyorum..Kulaklarını çınlattım:)

Unknown dedi ki...

merhaba, yazında blogumu görünce sevindim. Güzel kitaplar almışsın, umarım beğenirsin.
iyi okumalar, sevgiler...

sofi dedi ki...

Asortikçim, bende şimdi Elveda Rumelimi seyrettim, mutlu mutlu geçtim internetime.Babamda cumartesileri Balkan Havası adlı müzik programını seyreder, sanırım int'te saat 8 gibi rast gelirsen bak öyle güzel ezgiler ki.Böyle kulak çınlamasına can kurban te o kaa...

sofi dedi ki...

Evvelzamaniçinde, kitap dünyasını senle takip ediyorum ve beynimin bir köşesine not alıyorum, şunu da okuyım diye, siteni seviyorum ve takiptesiniz efendim. Sevgiler...