22 Nisan 2008 Salı

Paylaşayım Dedim !

.*NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE*

*Osman Bey, sabah saat 7.00'de
*Casio** masa saatinin alarmıyla gözlerini açtı. *
*Puffy** yorganını kaldırdı. *
*Hugo Boss** pijamalarını çıkarıp *
*Adidas** terliklerini giydi. *
*WC** 'ye uğradıktan sonra banyoya geçti. *
*Clear** şampuan ve **Protex** sabunuyla duşunu aldı. *
*Colgate** ile dişlerini fırçaladı. *
*Rowenta** ile saçlarını kuruttu. *
*Bill's** gömleğini ve *
*Pierre Cardin** takımını giydi. *
*Lipton** çayını içti. *
*Sony** televizyonda medya özetlerini ve **flash** haberleri izledi. *
*Citizen** kol saatine baktı. Aile fertlerine *
*'çav'** eyip *
*Hyundai** otomobiline bindi. *
*Blaupunkt** radyosunu açarak, *
*rock** müziği buldu. Ağzına bir *
*Polo** şeker attı. Şehrin göbeğindeki *
*Mega Center** 'daki ofisine varınca, *
*Fujitsu-Siemens** bilgisayarını çalıştırdı. *
*Microsoft Excel'e** girdi. *
*Ofisboy** 'dan *
*Nescafe** 'sini istedi. Saat 10.00'a doğru açlığını yatıştırmak için *
*Grissini **yedi. Öglen **Wimpy's Fast Food** kafeteryaya gitti.
Ayaküstü, **Coca Cola** ve *
*hamburgeri **mideye indirdi. *
*Camel** sigarasını yakıp *
*Star** gazetesini karıştırdı.
Akşamüzeri iş çıkışı **Image Bar'** a** **uğrayıp *
*JB'** sin yudumladı, sonra köşedeki *
*Shopping Center** 'a uğradı. Eşinin sipariş ettiği **Persil Supra** deterjan, **Ace** çamaşır suyu, *
*Palmolive** şampuan, *
*Gala** tuvalet kağıdı, *
*Sprite **gazoz ve *
*Johnson** kolonyayı alarak kasaya yanaştı. *
*Bonus** kartıyla ödemeyi yaptı. Hafta sonu eşi Münevver'le *
*Galleria** 'ya giden Osman Bey, *
*Showroom** 'ları dolaşıp *
*Kinetix** ayakkabı, *
*Lee Cooper blue jean*
* satın aldı. **Akşam evde bir gazetenin verdiği **TV Guide** 'a göz atan Osman Bey, kanallar arasında *
*zapping** yaparak, *
*First Class** ,
**Top Secret** ,
**Paparazzi** gibi programlar izledi.
Aynı anda **Outdoor** dergisini karıştırdı. *
*Saat 22.00'ye doğru TRT'de Türk dili üzerine bir panel başladı. *
*Uykusu gelen Osman Bey, televizyonu kapatıp yatak odasına geçerken, **kendini mutlu hissetti.*
* 'Ne mutlu Türk'üm diyene!'** diye gerindi ve uyudu.*
*Hâlâ da uyuyor. Ne zaman uyanacağı da belli değil. *


Bu bana gelen bir maildi, dilimizin yozlaşması beni herzaman rahatsız etmiştir, binlerce yıllık kültürümüzde sözcüklerimi tükettik, yabancı markaların bu kadarmı istilasına uğradık, hepimiz uyuyamı kaldık ne ?
Bir milleti millet yapan DİL'i ve DİN'i dir, bu kavramlar dejenerasyona uğrayıp, kirletilip, çarpıtıldığında, yeniden yeniden farklı farklı yorumlandığında o birleştirici zamk çözülmeye, erimeye başlar diye düşünüyorum...
Değerlerimize sahip çıkmak dileğiyle...

1 yorum:

fortuna dedi ki...

sofi dilimizi korumalı, sahip çıkmalıyız diye düşünüyorum bende.konuşurken aralara ingilizce kelime sıkıştırmayı marifet sanıyor gençler.iki oğlumda şükür benim gibi düşünüyorlar.birde neredeyse tüm tabelalar yabancı isimli.sanki başka bir ülkedeyiz.bende tüm çocuklarımızın değerlerimize sahip çıkmasını umuyorum.